English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | leave the country v. | ülkeyi terk etmek | ||
Continuation of development aid will be possible only if all foreign troops leave the country. Kalkınma yardımlarının devamı ancak tüm yabancı askerlerin ülkeyi terk etmesiyle mümkün olacaktır. More Sentences |
||||
General | leave the country v. | ülkeden ayrılmak | ||
He left the country after his grandfather's death. Dedesinin ölümünün ardından ülkeden ayrıldı. More Sentences |